Sehrim Istanbul
Canı Sıkılan Erguvan
22.10.2014
– A a a aaa! Bu ne hal? – Sana da merhaba! – Yahu nedir halin? – Ne varmış halimde? – Çiçeklenmişsin! – Sana ne?! – E ama aylardan Ekim! – Bana ne?! – Olur mu hiç canım? Besbelli ya çıldırmışsın ya da ihtiyarlıktan bunamışsın! – Eeeh… Haydi git işine bakalım! Adam gibi iki çift laf ederiz sanmıştım! Madem tadını çıkartmıyorsun şenliğimin, gölge etme bari! Haydi haydi! Git bak aşağıda uslu uslu sararıp, yaprağını döken çınarlar var. Beti benzi atmış atkestaneleri var. Haydi git oraya!
şehrim İstanbul | günler ve anılar
0
Ömür Biter İstanbul Bitmez!
18.09.2014
Son günlerde elimden düşmeyen bir kitap var. “Ömür Biter İstanbul Bitmez”. Altıntepe’deki evin Yılmaz (Öztürk) amcamdan miras kütüphanesinde birkaç ay önce rastlayıp, aldığım bir kitaptı bu. Her romanın, şiirin, öykünün, hasılı her kitabın kendine has bir vakti vardır ya, o vakit gelince okunur. Benim için de bu kitabın vakti, yaz mevsimiyle son koklaşmalarımızın yaşandığı günlermiş… Kitabı seçme nedenim, adıydı. İstanbul’a dair herhangi bir kitap, aşırmalıktır şüphesiz. Ne zaman ki …
şehrim İstanbul | köşe bucak
5
Cuma Açılan Kapının Ardında
07.03.2014
İnsan niyetine girmeye görsün… Cuma denince aklıma Beyazıt Meydanı düşer. Okulum, İstanbul Üniversitesi’nin anıtsal kapısının nöbetini tuttuğu meydan. Bu meydandan ana kampüs içine girildiğinde, ola ki o gün bir protesto yoksa, şehrin gürültüsü dışarıda kalır. Ağaçların koruyuculuğunu üstlendiği bir huzur başlar. Uzun bahçe boyunca yürümek güzeldir. Ve eğer günlerden Cuma ise bu yürüyüşün sonunda ödüle açılan bir kapı vardır. Yalnızca Cuma günleri açık tutulan, Süleymaniye Camii’ne açılan…
şehrim İstanbul | İstanbul lezzeti
6
Vefa, Zeyrek… İstanbul’u Gezmek
29.10.2013
Küçük, küçücük bir çember içinde yaşıyor, dolaşıyor, birbirimizi fark etmeden aynı sokaklardan yan yana geçiyor, sonra çarpışıp tanışıyoruz. Tesadüfler deyin, kurgu deyin, sarmal deyin, karma deyin, ne derseniz deyin… Galiba tanıdıklarımız ve tanışacaklarımız, hep önceden sözleşmişiz… Böylesi ‘mistik’ ve ‘romantik’ bir girişin ardından sıralanacak cümleler neyi anlatıyor olabilir? Emin olun, havasını oluşturduğu şeyleri değil! Epey zaman oluyor, belki anımsarsınız…
şehrim İstanbul | köşe bucak
1
Cânım İstanbul
04.09.2013
Filmler mi göçmenlerin ruhunu etkiledi, yoksa göçmenlerin tavrı mı filmleri tetikledi bilinmez. Tavuk ve yumurta ilişkisinin hakim olduğu alanlardan biri de bu sanırım; İstanbul’a karşı duyulan nefret-sevgi çatışması. Cânım İstanbul’da doğdum. Birlikteliğimizin otuz senesi dolmak üzere. 1950’lerin sonunda şehre gelmeyi seçen dedem ve babama teşekkür etmeliyim belki. İnsan nerede doğsa sever elbet. Otuz sene önce Trabzon’da doğmuş olsam, yine aşkla söz ederdim oradan da mutlaka. Ama İstanbul…
şehrim İstanbul | günler ve anılar
2
Baharat Yolu’nun Bir Ucu
15.08.2013
Mutfakta bilgili ve becerikli olan kayınvalidemden ilk öğrendiğim şey, gençliğinden beri alışveriş yaptığı baharatçısının yeri olmuştu. İyi malzemeyi alabileceği yerleri bilmek, evrenin sırlarından birine vakıf olmakla denk şeydir mutfak severler için. Şaka gibi gelebilir kimilerine, ancak Yüksel anneden aldığım bu bilgi, enikonu miras kıvamında. Peki bu bilgiyi kendime saklarsam içim rahat edebilir mi sizce? Mümkün değil! Öncelikle bildiğimi paylaşmayı severim.
şehrim İstanbul | çarşı pazar
0
Sultanahmet′te Bir Kış Günü
03.01.2013
Şehri dinlemek lazım, dedim. Bir banka oturdum. Sık yaptığım bir iş değildir. Sanırım bu nedenle ne yapmam gerektiğini tam olarak kestiremedim. Etrafı mı izlemeli? Gözleri kapatıp şehri mi dinlemeli? Yoksa müzik mi dinlemeli? Oturduğum bank, İstanbul’un alelade bir semtinin kenar banklarından biri değildi. Tarif edeyim çevresini hemen…
şehrim İstanbul | günler ve anılar
8
Heykelin Dediği
17.07.2011
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne adımımı attım; kendimi Tarihi Yarımada’nın ruhuna kattım. Tahminimce, dünyanın neresine gidersem gideyim ve hatta öyle ki, vakti gelip de ‘öteki taraf’a bile geçsem, şüphesiz burnumda tütecek iki yerden ilki, o binlerce yıllık şehrin sonsuz güzellikteki semti olacaktır. Aşağıda okuyacağınız metin, üniversite yıllarımdaki sayısız Arkeoloji Müzesi ‘gezinti’lerimden birinde, öylesine kaleme alınmıştır. Kendini arayan ruhun, müzede şifasını bulma umudu
şehrim İstanbul | günler ve anılar
0
Martılar ve Anılar
14.07.2011
Bu sabah erkenden uyandım. Gerçi hanidir gün erken başlıyor bana. Okul yıllarından kalma ‘erken’ sabahlara benzemiyor bu sabahlar. O vakitler, yetişme telaşesiyle başlardı gün. İlkokul, lise yıllarının sabahlarını hele hiç saymıyorum. Bin bir söylenme ile yola düşerdim. Fakat üniversite yıllarımın gün başlangıçlarını özlemiyor değilim. O cânım ‘mahalleme’, Sultanahmet’e karşı doğan güneşle, yolculuk etmek vapurda… Sonraları ‘yorgunluk’ beni deniz otobüslerine alıştırsa da varılacak menz…