Doyumluk
Ispanaklı Yumurta
18.03.2012
Ot özlemi, iyiden iyiye sardı bencileyin baharcıları. Çarşı Pazar gezerken gözümüz yeşillik arar oldu. Mutfağa girişlerimizde ise ferah yemekler yapasımız var. Uyduruyorum sanmayın! Peşi sıra otlu, yumurtalı yemekler çıkıyor yazı bekleyen baharseverlerin ellerinden. İnanmayanlar bir baksın misaline… Kocaşehrin insanları olarak her yerden türlü ota ulaşmamız pek kolay değil. İş bu nedenledir ki elimize sıklıkla geçen ıspanak, pazı, karalahana ve benzeri şehre inmiş bitkilerden faydalanıyoruz.
Fırında Portakallı Barbun
04.03.2012
Balık, balık olalı, böyle tezahürat görmedi bizim evde. Daha önce içlerine soğan ve limon doldurup, fırınladığım levrekler de oldu, tavasını yaptığım barbunlar da… Fakat söylüyorum, bu yemek şahane oldu! Balık seviyorsanız, bir kez deneyin derim. Balık sevmiyorsanız da deneyin! Belki de sevmemenizin nedeni bugüne dek alelacele kızartılıp kurutulmuş ya da özensiz malzemelerle buğulanmış, velhasıl yanlış pişmiş balıklar yemiş olmanızdır.
Ayvalık Loru Anısına
14.02.2012
Peyniri severim. Her çeşidi denerim; ancak türünün iyisi olması şartıyla. Kireç gibi beyaz peynir, kayış gibi uzayan eski peynirler, karaktersiz tatlar ‘maksat peynir olsun’ diye girmez mideme. Keçi ve koyun sütüyle yapılmış keskin eski kaşar her zaman listemde ilk sırada duracak olsa da taze peynirler konusunda fikrimin değiştiği bir dönemimdeyim. Lor peyniri ülkemizde bilinen taze peynirlerin başında geliyor. Açıkçası kum gibi dağılan, belirgin bir tadı olmayan bu peynir…
Tulum, Limon ve Altın Su
01.02.2012
Doğaçlama yemekler için şans yarı yarıya. Ya tutar ya tutmaz. Ya uyar ya uymaz. Birkaç bilgiyi, önceden okunmuşu, duyulmuşu bir araya getirmek de aynı ayardır. Sonuç ya bir kenara not edilir ya da sonsuza dek unutulur, bir daha konuşulmaz o konu hiç! Bu akşamki yemeğimizin eşlikçisi makarnaydı. Acaba makarnayı bu akşam nasıl yapsam, derken, elim bir iki malzemeye gitti doğaçlama…
Karamelize Soğanlı, İstiridye Mantarlı Bavette
27.07.2011
Çocukken ne zaman ateşlensem, babamın ateş düşürücü bir formülü vardı benim için: Sirkeli suya kırılmış aspirinle eklem yerlerini ovalamak. İşkembe çorbası gibi! Tıbbi olarak geçerliliği olduğunu sanmıyorum. Referans almayınız. Ve ne zaman öksürüklü bir hastalığa yakalansam, karabiberli süt içirmeye çalışırdı. Bir keresinde de başarmıştı! ‘Sonsuz’ (!) sevmemiştim! Oysa bugün mutfağımda şu makarna sosunu yaparken ya da kremalı herhangi bir sos yaparken olmazsa olmaz malzemem karabiber!…
Anadolu Poğaça
24.04.2011
Oturan tarifleri seviyorum. Bu da cümle mi yani şimdi? Oturan tarifleri seviyormuşmuş. Fakat bugün yaptığım poğaçayı yerken, bu cümleyi kurdum içimden. Belki de doğrusu şöyle olmalıydı: “Bir tarifi oturtmayı seviyorum.” Olabilir. O zaman yeniden başlayalım. Bir tarifi oturtmayı seviyorum. Çünkü o zaman iç rahatlığıyla paylaşabiliyorum. Özellikle de bir biçimde kendi uydurduğum bir tarifse ya da revize ettiğim bir tarifse mutlaka birkaç kere denemiş olmam gerekiyor…
Deniz Börülcesi
17.05.2010
Yaklaşık on iki gün önce, Erenköy’ün Perşembe pazarına gidip, deniz börülcesi aldığımı söylemiştim. Sadece deniz börülcesi mi? Taze çalı fasulye, iç bakla, enginar, bu bahar yediğim en taze semizotları, sakız kabakları, taze sarımsaklar… Ertesi akşam cicim Pınar, eşi Ertuğrul ve kızları Duru, bize yemeğe gelmişlerdi. Çeşitli zeytinyağlı yemeklerin yanında hepimizin çok sevdiği bu deniz börülcesi, soframızın merkezindeydi.
yemek | doyumluk
16
Naneli Tonlu, Kepekli Spagetti
20.06.2008
Nereden başlasam diye düşünürken, en son yaptığımı ilk anlatmaya karar verdim. Ta yılbaşında, Cenk aklıma kepekli makarnanın da aslında yenilebilir olabileceğini düşürmüştü. Cafe Fernando’da iki çeşit (muhteşem görünen) kepekli makarna denemesi yayımlamıştı. Onun yaptığı badem pestosu ve adaçaylı, mantarlı, keçi peynirli sosları denemek hala aklımda. Ama bu arada ben de kendi denememi yapayım dedim.